Cumartesi, Nisan 07, 2007

Depremden Korunma Yolları

Depremde: 

>Adım
Doug Copp. Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi
Amerikan


>Uluslar
arası Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları


>müdürüyüm.
Bu makaledeki bilgiler bir deprem anında hayat


>kurtaracaktır.


>


>875
yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60
ülkeden kurtarma


>ekipleriyle
çalıştım, birçok ülkede kurtarma
ekipleri oluşturdum, ve


>çok
sayıda ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim.
2 Yıl boyunca


>birleşmiş
milletler felaket "azaltma" uzmanıydım. 1985'ten
beri aynı


>anda
gerçekleşenler hariç dünyadaki bütün
büyük felaketlerde


>çalıştım.


>


>1996'da
benim hayatta kalma metodumun geçerliliğini ortaya koyan
bir


>film
yaptık. Türk hükümeti, İstanbul belediyesi,
İstanbul


>üniversitesi,
Case yapımcılık, ve ARTI bu pratik ve bilimsel testin


>filme
alınmasında işbirliği yaptılar.


>


>İçinde
20 maket (mannequis) olan bir okulu ve evi yıktık. On maket


>"çömel
ve korun" metodunu  uygularken, 10 maket "hayat
üçgeni"


>metodumu
uyguladı. Tasarlanmış yıkımdan sonra
görüntüleri filme


>almak
ve sonuçları belgelemek için enkazı geçip
binaya girdik. Bina


>yıkımlarında
oluşabilecek şartlar dahilinde direk olarak


>gözlemlenebilen
ve bilimsel şartlar altında hayatta kalma


>tekniklerimi
uyguladığım film "çömelip
korunan/saklanan" kişiler


>için
hayatta kalma şansının sıfır olduğunu
ortaya koydu. Hayat


>üçgeni
metodumu kullananlar için hayatta kalabilme şansı
yaklaşık


>olarak
% 100 oldu. Bu film Türkiye'de ve Avrupa'nın geri kalan


>kısmında
milyonlarca izleyici tarafından izlendi. Bu film ABD,


>Kanada
ve Güney Amerika'da RealTV programında izlendi.


>


>Enkazına
girdiğim ilk bina 1985 Mexico City depreminde bir okuldu.


>Bütün
çocuklar sıralarının altındaydı. Her
bir çocuk kemiklerinin


>kalınlığına
kadar ezilmişlerdi. Sıralarının yanındaki
koridorlara


>uzanmış
olsalardı hayatta kalmış olabilirlerdi. Bu "ayıptı,


>gereksizdi"
ve çocukların neden koridorlarda (sıraların
arasında)


>olmadığını
merak ettim. O an, çocuklara bir şeyin/eşyanın
altına


>saklanmalarının
söylendiğini bilmiyordum.


>


>Basitçe
ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine
düşen


>tavan
ağırlığı veya içerideki mobilyalar bu
nesnelere çarparken


>yanlarında
bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim
"hayat


>üçgeni"
dediğim alandır.


>


>Nesne
ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa daha
az


>ezilecektir.


>


>Nesneler
ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan
kişinin


>yaralanmama
olasılığı o kadar artar. Bir dahaki sefere
televizyonda


>yıkılan
bina izlerken gördüğün üçgenleri say.
Heryerdeler. Yıkılan


>bir
binada göreceğiniz en yaygın biçimdir.


>


>Deprem
anında hayatta kalma, ailelerine bakma ve başkalarını


>kurtarma
hakkında 750 bin nüfuslu Trujillo kentinin İtfaiye
bölümünü


>eğittim.
Trujillo İtfaiye Departmanının kurtarma şefi
Üniversitede


>profesördür.


>


>Bana
her yerde eşlik etti. Kişisel ifadeleridir:


>


>"Adım
Roberto Rosales. Trujillo kurtarma ekibi şefiyim. 11


>yaşındayken
çöken bir binada mahsur kaldım. Mahsur kalışım
1972


>yılında
70.000 kişini öldüğü depremde oldu. Erkek
Kardeşimin


>motosikletinin
yanında oluşan "hayat üçgeni" içinde
hayatta kaldım.


>Yataklarının
veya sıraların, masaların altına giren
arkadaşlarım


>ezilerek
öldüler (isim, adres vb detayları anlatıyor). Ben
hayat


>üçgeninin
yaşayan örneğiyim. Ölen arkadaşlarım
"çömel ve korun"


>örnekleridir.


>DOUG
COPP'UN ÖNERİLERİ 


>1)
"Binalar çökerken basitçe "çömelen
ve korunan" kişiler istisnasız


>her
defasında ezilerek ölüyorlar. Masa, araba gibi
nesnelerin altına


>giren
kişiler her zaman ezilirler.


>>2)
Kediler, köpekler ve bebekler'in hepsi doğal bir şekilde


>dizlerini
ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek
kıvrılırlar.


>Deprem
anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız.
Bu doğal bir


>güvenlik
ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük
bir boşlukta


>hayatta
kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk


>yaratacak
bir kanepe, geniş büyük bir eşyanın yanında
durun.      


>3)
Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır.
Sebebi


>basittir;
ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder. Eğer


>ahşap
bina çökerse geniş yaşam boşlukları
oluşur. Ayrıca, ahşap


>binalar
daha az yoğunlukta yıkılış ağırlığına
sahiptir. Tuğla


>binalar
ayrı tuğla parçalarına ayrılacaklardır.
Tuğlalar bir çok


>yaralanmalara
sebep olacaktır, ama (beton) bloklardan daha az


>ezilmiş
vücutlar yaratırlar.


>4)
Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak


>yataktan
düşün. Yatağın çevresinde güvenli
bir boşluk oluşacaktır.


>Oteller
müşterilerine deprem anında yatakların yanında
yere


>uzanmalarını
salık veren bir uyarı notunu odalarda her kapının


>arkasına
asarlarsa depremlerde çok büyük hayatta kalma
oranlarını


>sağlayabilirler. 


>5)
Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya


>pencereden
dışarı kaçmak mümkün değilse,
kanepe veya büyük bir


>koltuğun/sandalyenin
yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere


>uzanın..


>6)
Bina çökerken Kapı kirişlerinin altına
geçen herkes ölür...Nasıl


>mı?
Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz
ve kapı kirişi öne veya


>arkaya
doğru düşürse inen tavanın altında  
ezilirsiniz. Eğer kapı


>kirişi
yana doğru yıkılırsa ikiye bölünürsünüz.
Her iki durumda da


>ölürsünüz!


>>7)
Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin.
Merdivenler (ana


>binadan)
farklı bir "frekans aralığına"
sahiptir; ana binadan


>bağımsız/ayrı
olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı


>devamlı
olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yıkılışı


>gerçekleşene
kadar. Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar yüzünden


>yaralanırlar.
Korkunç şekilde sakatlanırlar. Bina yıkılmasa
dahi,


>merdivenlerden
uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi en


>muhtemel
kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa
dahi, merdivenler


>bağırarak
kaçmaya çalışan insanların aşırı
yüklenmesi ile çökebilir.


>Merdivenler
binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş olsa
dahi her


>zaman
güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir.


>8)
Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde
durun, mümkünse dışına


>çıkın.
Binanın iç kısımlarındansa dış
kısımlarına yakın yerlerde


>olmak
çok daha iyidir. Binanın dış çevresinden
ne kadar içeride


>olursanız,
çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar
artacaktır.


>9)
Aynen Nimitz yolundaki katlar arasındaki (yıkılan)
blokların


>meydana
getirdiği gibi, deprem anında üst yolun yıkılmasıyla
ezilen


>araçların
içinde bulunan insanlar ezilirler. San Francisco


>depreminin
kurbanlarının hepsi araçlarının
içindeydiler. Hepsi öldü.


>Araçlarının
dışına çıkıp,aracın yanına
uzanıp veya oturarak


>kolaylıkla
hayatta kalabilirlerdi. Ölen herkes eğer araçlarından


>çıkıp,
araçlarının yanına oturabilseler veya
uzanabilselerdi yaşıyor


>olabilirdi.
Ezilen bütün araçların yanında-kolonların
direkt olarak


>üzerine
düştüğü araçlar hariç- 3 feet
yükseklikte boşluklar


>oluşmuştu. 

>10)
Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kağıdın
olduğu


>ofisleri
dolaşırken kağıdın
sıkışmadığını/ezilmediğini
keşfettim.


>Kağıt
yığınlarının/kümelerinin etrafında
geniş boşluklar


>bulunur/oluşur.

Hiç yorum yok: